Hamilelikte Spor ve Egzersiz

Hamilelik döneminde anne adaylarının sırt kamburluğu artış göstermektedir. Bu nedenle bu durumdaki rahatsızlıklara maruz kalmamak için aşağıda yer alan egzersiz seçeneklerini bu dönemde gerçekleştirebilirsiniz.

Hamilelikte spor ve egzersiz hareketleri oldukça faydalıdır. Özel durumlar için yinede bu dönemde egzersiz ile ilgili doktora danışarak yapılması daha uygun olacaktır. Bu dönemde özel bir sebep ve durum yoksa zaten doktorunuzda size egzersiz yapmanızı tavsiye edecektir. Egzersiz yapmaya hamileliğin Üçüncü ayından sonra başlanılması tavsiye edilmektedir.hamilelikte spor yapımı, hamilelikte nasıl spor yapılır, hamilelikte egzersiz

Sıra geldi spor ve egzersiz hareketlerinin gebelikteki faydalarına.

Anne adayının yaptığı egzersiz bel ve sırt ağrılarının azalmasını, uyku probleminin en aza indirilmesine, bu dönemde kendi güveninizi kazanmanıza ve daha iyi sağlıklı hissetmenize, vücudun uğradığı değişikliklere rağmen şekil bozukluklarının giderilmesine, normal bir doğum yapılmasına sancının azalmasına, doğum bittikten sonraki süreçte vücudunuzun hızlı bir şekilde eski düzenine dönmesine, uygun kilo alımına ve bu dönemde yaşanacak olan şişkinliklerin azalmasına yardımcı olacaktır.

Normal yaşantıda sıkça yapılan spora bir başlama bir bırakma bu dönemdede fayda değil zarar sağlayabilir. Bu nedenle düzenli spor yapmanız en uygun olanıdır. Kendinize bir çizelge belirleyerek haftanın 3 gününü spor yapmaya belirli sürede yapmaya odaklamanız ve düzenli yapmanız çok iyi olacaktır.

Yapacağınız egzersiz hamile olduğunuz için kısıtlı olmalıdır, ağır hareketlerden ve egzersiz çeşitlerinden kaçınmalısınız. 2 günde bir yapacağınız spor 20 ve 30 dakika aralığında kendinizi yormayacak, nefes nefese kalmayacak, kalp çarpıntısı gibi rahatsızlıklara meydan vermeyecek şekilde yapılmalıdır. Spor yaptığınız sürece ara ara kısa dinlenmeniz ve her egzersize spora başlamadan önce kendinizi ısınma hareketleri yaparak spora hazırlamanız gerekmektedir. Egzersiz süresinin bitimine doğru yavaş ve kısa hareketlerle sporu sonlandırmanız uygun olacaktır

İlk olarak göğüs germek egzersizi, bu egzersizde ellerinizi boynunuzun arkasında birleştin ve dirseklerinizi geriye doğru itin, yaklaşık olarak 10 saniye gibi bir süre bu şekilde kalarak hareketi 1 ve 3 kez aralıklarla tekrar edin.

Omuz germek egzersizi için sağ eli üstten, sol eli alttan olmak koşuluyla ellerinizi sırtın arka bölümünde birleştirin. Bu hareketi yaptığınızda 5 ve 10 saniye arasında bekleyin, bitirdikten sonra elleri değiştirip bu hareketi tekrar yapın.

Diğer bir egzersiz çeşidinde ise ayakları omuz mesafesinde açıp ayakta bekleyiniz. Dirsekleri arkada birbirine doğru yaklaştırarak bu şekilde 5 saniye kadar bekleyiniz, bu egzersizi 5 ile 25 sefer aralığında tekrarlayabilirsiniz.

Son egzersiz çeşidi ise, bulunduğunuz ortamda bir duvar köşesi belirleyin ve ellerinizi köşenin oluşmuş olduğu duvara yerleştirin, kolları düz tutun ve öne doğru hafif hafif gerdirin.

Ne olursa olsun yapacağınız hareketleri hafif ve kendinizi yormayacak şekilde yapın. Egzersiz öncesi doktorunuzdanda bu konuda mutlaka tavsiye alın ve tavsiyelere uyun.

Akupunktur Tedavisi Nasıl Yapılır?

Vücutta bine yakın akupunktur noktası vardır ve her birinin tedavi fonksiyonu farklıdır. Batırılan iğneler ile vücuttaki tüm kötülükleri iyileştirme ve düzeltme işlemi sağlanmaktadır. Elektromanyetik alana sahip olan vücuda düzeltme sağlayıp iyileştirme etkisi yaratır . Dışarıdan yapay bir kimyasal madde verilmediği için vücudun dengesini bozmaz. Tedavi her hastaya özel hazırlanır ve sunulur.akupunktur nedir, akupunktur tedavisi, akupunktur ile tedaviler

Akupunktur tedavisinin uygulanmaması gereken durumlar…
– Radyoterapi ve kemoterapi yapılan hastalarda

– Ağır depresyon ve ağır psikoz durumlarında

– Vücudu tüketen hastalıklarda vücut bitkin durumdaysa

– Kanama veya pıhtılaşma problemi olan hastalarda

– Debilite

– Şizofreni

– Mensturasyonun ilk günü

– Alkol alınmışsa

akupunktur yapılması yapılmamalıdır.

Akupunktur Hangi hastalıkların tedavisinde uygulanır?
akup_i_neleri

Akupunktur Hangi hastalıkların tedavisinde uygulanır?
Belirtilere (semptomlara) karşı değil, hastalığın sebebine karşı bir tedavi metodu olduğu için ameliyat gerektirmeyen hastalıkların çoğunda akupunktur tedavisi uygulanabilir.

– Sigara, alkol ve madde bağımlılığı gibi alışkanlıkların tedavisi

– Fazla yeme ve kilo verme tedavisi

– Sinüzit, larinjit, az işitme, kulak çınlaması vb. solunum yolu rahatsızlıklarında

– Ritim bozukluğu, yüksek tansiyon, hipotansiyon, nefes darlığı gibi kardiyolojik rahatsızlıklar

– Obezite, hipofizer yetmezlik, diabet, hipertiroidi gibi Endokrin bozukluklar

– Karın ve yüz germe, selülit tedavisi, karın ve göbekteki yağların tedavisi gibi estetik uygulamalarda

– Kadınlara has hastalıklar: Adet sorunları, vajinismus, adet öncesi sıkıntılar ve doğum sonrası sıkıntılar ve depresyon

– Stres, depresyon, uyku sorunları, yüz felci, kas hastalıkları

– Bazı sinirsel hastalıklarda

– Migren, başağrısı, horlama, kekemelik, vertigo

– Depuitren hastalığı

– Romatizma ağrıları

– Boyun ve bel ağrıları, fıtık, diz ve dirsek ağrıları

– Sindirim sistemini ilgilendiren hastalıklar – Bulantı ve kusma, mide ülseri, gaz ve karın şişme sorunları, hemoroid, ishal, diş ağrısı, kabızlık

– Cinsel bozukluklar ve geceleri altına kaçırma sorunu, sistit gibi hastalıklar için iyi gelmektedir.

Üşenme Sendromu Nedir?

Üşenme Sendromu harekete geçme becerisinin tam tersidir. Düşünürler çoğu zaman bu dertten mustariptirler. Bu, bir insanı asıl olmak İSTEDİĞİ konumdan uzak tutan her şeyden daha önemli bir etkendir.

ÜS zihinsel bir tutumdur ve hiç kuşkusuz bir kişinin sahip olabileceği en yıkıcı zihinsel tutumdur. Her şeyden daha çok başarısızlık ve tatminsizlik duygusuna yol açar.

Üşeniyor olsaydınız bu cümleyi okuyor olmayacaktınız. Üşeniyor ve durumunuzla ilgili hiç birşey yapmak istemiyor olsaydınız, kesinlikle ın bu sayfasına kadar gelemezdiniz.üşenme sendromu nedir, üşenme sendromundan korunma

Aslında üşengeç insanların % 90’ı önceki iki bölümü bile okumamaktadır. Bir almayı düşünmekten o alma aşamasına geçmiş olabilirler, ama asıl yapmaları gereken bu değildir. Herkes bir alabilir hatta artık bunu yapmak için evden çıkmanıza bile gerek yok. Birçok kişi, yalnızca bir kişisel gelişim ı almanın gerçekten kendilerini geliştirdiğini düşünür. Ancak bunların adının kişisel gelişim olmasının nedeni kendinizi geliştirmek zorunda olmanızdır. Yani sonuçta her şey size bağlıdır.

Evde bu tür, DVD’leri ve CD’leri olan ve bunlara güç bela bir göz gezdiren insanlar tanıyorum ama bir dakika, evde iyi görünüyorlar ve en azından yaşamınızı değiştirmeyi düşündüğünüz izlenimi veriyorlar. Sonuçta bir atı yalnızca su kenarına götürebilirsiniz, ama içmeye zorlayamazsınız. Harekete geçme becerisi işin anahtarıdır ve ÜS gösterdiğiniz sürece harekete geçmeyecek ve istediğiniz vücuda ve sağlığa asla kavuşamayacaksınız.

Mücadeleci Kişiler Kanserin Tedavisinde Daha İyi Sonuç Alıyor

Mücadeleci kişiler kanser tedavisinden daha iyi sonuç alıyor. Evet, kesinlik ile her zaman söylediğimiz nedir bizim. Tıbbi tedavi ile birlikte bitkisel tedavi birlikte alınmalıdır.

Mücadeleci kişiler kanser tedavisinden daha iyi sonuç alıyor neden?

  • Kemoterapi tedavisi esnasında yan etkisi olarak saç dökülmesi esnasında bile moralinden hiçbir taviz vermeyen hasta her zaman için bu savaşı kazanmaya hak etmiştir.
  • Kemoterapi tedavisinin yan etkilerini bitkisel tedavi ile minimize etmesi ile moral süper olması
  • Kanser ile dalga geçen bir yapısı olan hastamız iyi sonuç almaktadır.kanser tedavisi, kanser tedavisinde moralin yeri, kanser tedavisi için moral önemli
  • Ailenin kanseri yeneceğinden emin olması.
  • Kanser tedavisinde belki de en önemli olan olgu evin içinde kanser ile ilgili kötü ortama izin vermemeleri.
  • Özellik ile yaşlıların hasta yanında yapacağı yanlış tek hareket hasta moralini sıfıra indirmektedir.
  • Doğal gıdalar ile beslenerek kansere karşı büyük mücadele vermiştir. Buda kanser tedavisinde iyi sonuçlar almak için bir sebeptir. Bunun böyle olduğunu gören çevrede bunu hisseden hasta iyi sonuçlar almaktadır. Buda tedaviye yansımaktadır.
  • Kabız kalmaması kendine dikkat eden hasta günde en az 3 kez çıkarak toksinlerin dışarı atımını sağlamakta ve tedaviye büyük destek olmaktadır. Yoksa bu kadar kimyasal ilaç nerden çıkacak.
  • İsal olmaması buda vücutta su kaybına neden olmakta. Sıkıntılı durum kendini bilen hasta hemen doktoru ile istişare eder ve sorun çözülür.
  • Günlük su tüketimini yapması bu da vücutta aldığı kimyasal maddelerin dışarı atımında büyük rol oynar.
  • Düzenli beslenmesi bu her şeyden önemli belki de
  • Tıbbi tedavi ile bitkisel tedavi aynı anda yürütmesi
  • Radyoterapi tedavisi ödem etkilerini en aza indirmesi

Yukarıda saydıklarımız kanser tedavisinden başarılı çıkan bir hastanın genel özellikleridir.