Atom bombaları şu an da Dünya üzerinde en tehlikeli ve en yıkıcı etkiye sahip patlayıcılar olarak gösteriliyor. İlk kez ABD’nin denemelerini başlattığı nükleer silah sanayisi ülkede, dünyaya gizli bir şekilde geliştirilmekteydi. Yüksek radyasyon yayan bu çalışmalar ABD’de çalışmaların yürütüldüğü bölgelerde radyasyona bağlı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmuştu. Dünya ise, 2. Dünya Savaşı’nda hemen hemen herkes tarafından bilinen, ABD tarafından Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine atılması sonucu nükleer patlayıcılarla tanışmıştır. Bu olay o dönemde tam bir felaket olarak karşılanmış, ABD bu yıkımın bu denli yüksek bir can kaybı ve hasara yol açacağını tahmin edememiştir. O günden bugüne nükleer bombalar ve silahlar insanlık tarafından büyük nefretle anılmıştır. Hükümetler ise bu duruma el atmış, gerek savaş kanunlarında ki düzenlemelerle gerek BM aracılığıyla, kendi aralarında imzaladıkları anlaşmalarla bu durumdan doğacak herhangi bir felaketin önüne geçmeye çalışmışlardır.
Atom Bombaları Ne Kadar Güçlü?
Atom bombaları şüphesiz en tehlikeli patlayıcılardandır. İnsanlık, sadece bir kere bu duruma tanık olmuş ve ne kadar hasar bıraktığına bizzat şahit olmuştur. İçeriğindeki uranyum, atom bombalarının olmazsa olmazlarındandır. Patlama gücünü tetikleyen önemli bir bileşendir. Miktarı doğrultusunda bombanın ne kadarlık bir alanı etkileyeceği öngörülebilir. Saflığı doğrultusunda ise bombanın çevreye vereceği zarar hesaplanabilir. Hiroşima’ya atılan atom bombasının içeriğinde %99 saflaştırılmış uranyum bulunmaktaydı. 1 megatonluk ağırlığı, etki ettiği her bir metrekaredeki canlı yaşamını imkansız kılmıştır. Nagasaki’ye atılan bombanın içeriğinde ise plütonyum bulunmaktaydı. Bu saldırı kısmen Hiroşima’daki saldırıya nazaran daha az kayıp vermiştir. Hiroşimada yaklaşık 140.000 kişi hayatını kaybederken, bu sayı Nagasaki’de 80.000 civarında olmuştur.
Günümüzde ise durum daha vahimdir. Devletler nükleer felaketlere rağmen bu alanda ki çalışmalarını sürdürmektedirler. Başta İran olmak üzere Rusya, ABD, Hindistan, Pakistan, Çin bu çalışmaları açıktan yürüten ülkelerdir. Özellikle Rusya’nın son zamanlarda ki faaliyetleri korkutucu boyutlara ulaşmıştır. Çar Bombası adını verdikleri nükleer bomba Japonya’ya atılan bombalardan 3000 kat daha tehlikelidir. Nükleer felaketlerin sonucunda sadece anlık kayıplar yaşanmayıp, bombanın çevreye verdiği zarar yıllar boyu canlılarda oluşan hastalıklar ile devam edebilmektedir.