Globalleşme ile birlikte, dünya üzerindeki sınırlar ortandan kalkmıştır. Oluşan bu yeni dünya düzeninde insanlar anlık olarak birbiriyle iletişim kurabilir hale gelmiştir. Küreselleşmeyle, uluslararası sınırların yok olmasıyla birlikte, eski çağlardan beri süre gelen çevirmenlik mesleğine talep de artmıştır. Özellikle, yirminci yüzyılın sonlarından itibaren önemi iyice anlaşılan tercümanlık, akademik bir disiplin haline gelmiştir. Dünyada örneklerinin olduğu gibi ülkemizde de tercümanlık mesleğini yapmak isteyenler, mütercim tercümanlık bölümlerinde eğitim almaktadır.
Tercümanlıkta önemli olan ilk aşama, tercümanın birbiri arasında aktarım yapacağı iki dile ve bu dillere ait kültürlere hakim olmasıdır. Pek tabi bu birikimlere sahip olabilmek de tamamen tercümanın ilgisi ve çalışmasıyla ilişkilidir. Tercümanlık, altyapı gerektiren bir meslektir.
Mütercim tercümanlık eğitimlerinde öğrenilen teorik dersler, tercümanlığın akademik bir disiplin olmasından kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, pek çok eğitim veren kurum tercümanlıkla ilgili pratiklerin gelişmesi için de çeşitli laboratuarlar oluşturmaktadır. Teorik bilgilerin, pratiğe dönüştürülebilmesi oldukça büyük önem taşımaktadır. Bilhassa teknolojik imkanların gelişmesiyle birlikte tercümanlık bilimi de farklı bir sürece girmiştir. Kulaklık, mikrofon gibi özel ekipman gerektiren simültane çeviriler için de akademik ortamlarda sözlü çeviriler dahilinde eğitimler verilmektedir.
Her ne kadar yazılı tercüme ile sözlü tercüme aynı ailenin üyeleri olarak görülse de, hem yöntemsel olarak hem de çalışma şekli olarak birbirinden ayrışmaktadır. Bazı üniversiteler bu iki ayrı uzmanlık alanında eğitimler vermektedir.
Tercümanlık eğitiminde önemli olan, kişinin dil becerisine ek olarak dile ve o dile ait kültüre olan ilgisinin olmasıdır. Daha sonra tercümanlık eğitiminin akademik ve teorik bilgisiyle oluşmuş alt yapıya ek olarak tercümanın aralıksız kendisini yetiştirmesi, genel kültürünü arttırması gerekmektedir. Tercüman, uzmanlaşmak istediği sözlü yahut yazılı tercüme alanlarına göre kendine bir yol çizmeli ve atacağı adımları bu hedefe göre belirlemelidir.